Mutlu bir hayatın sırrı: Merak

image

Çocukların etrafında zaman geçirmiş olan herkes, genç beyinlerinin meraktan güç aldığını bilir. Ortalama bir çocuk muhtemelen 10 dakikada bir yetişkinin 10 günde sorduğundan daha fazla soru sorar. Çocuklar merakın ta kendisidir.

Ancak insanlar yaşlandıkça merak rezervleri kuruma eğilimindedir. Araştırmalar, ortalama olarak bir kişinin yeni deneyimlere ve yeni hislere açıklığının yaşla birlikte istikrarlı bir şekilde azaldığını bulmuştur. Aynı zamanda ilgisizlik de artar.

Yıllar boyunca, akıl sağlığı araştırmacıları, merakta yaşa bağlı bu düşüşe dikkat çekmiştir. 2018’de yayınlanan bir makalede, yaşlılıkta da merakı sürdürmenin bilişsel ve fiziksel gerilemeye karşı koruyucu bir etkisi olduğuna dair kanıtlar bulunduğu yazar. Merakını korumayı başarmış yetişkinler, meraklı olmayanlara kıyasla, hafıza ve genel bilişsel işlevler üzerinde daha iyi performans gösterme eğilimindedir.

Uzmanlar merakı ne kadar çok incelerse, bunun mutlu ve doyurucu bir yaşamın gizli malzemesi olduğunun o kadar çok kanıtları buluyorlar. George Mason Üniversitesi'nde psikoloji profesörü ve yazar Todd Kashdan, "İnsanların yaşamdan istemeye meyilli oldukları temel şeyleri - güçlü sosyal ilişkiler, mutluluk ve bir şeyler başarmak - ele alırsanız, bunların tümü merakla bağlantılıdır" diyor.

Peki merak etmek tam olarak ne demek? Sözlükteki tanımına bakarsanız, merak sadece yeni bilgi veya deneyimler arama arzusudur. Bu tanım yararlı bir başlangıç noktası olsa da, merak aynı zamanda karmaşık, alışılmadık ve zorlayıcı kavramlar veya çabalarla meşgul olma isteğini de içeriyor.

Kashdan, merakı ölçmek için yaygın olarak kullanılan iki bilimsel model geliştirilmesine yardımcı olmuştur. Bu modellerden daha yeni olanı, merakı beş farklı kategoriye ayırıyor. Bu kategorilerin ilki merakın sözlük tanımına çok benziyor. İkinci ve üçüncü kategoriler ise yeniliğin doğurduğu belirsizliklerle karşılaşıldığında kişinin odaklanma ve bağlılık düzeyi ile ilgili. "Yeni bir mekanı keşfederken" - ister hiç katılmadığınız bir egzersiz dersi ister yeni bir arkadaşınızla akşam yemeği randevusu olsun - "muhtemelen stres ve endişe duygularına maruz kalacaksınız" diyor. Bu durumlar olumsuz olarak görülme eğilimindeyken, meraklı insanlar için pek de caydırıcı olmadığını söylüyor. Başka bir deyişle, meraklı insanlar yeni şeyleri keşfederken esneklik ve cesaret gösterirler.

"Dördüncü kategori ise yeni deneyimler peşinde koşarken finansal, sosyal veya kişisel riskler almaya istekli olan heyecan arayışıdır" diye açıklıyor. Profesör Kashdan bu heyecan arayışının günlük hayatta ekstrem sporlar veya yeni bir iş girişimi başlatma biçimini alabileceğini söylüyor. Beşinci ve son kategori ise diğer insanların görüş ve fikirlerine ilgi duyan "sosyal merak" olarak tanımlıyor. Ve araştırmanın sonuçlarına göre bu beş merak ölçütünün bir kısmında veya hepsinde yüksek puan alan insanlar neredeyse mutluluk veya tatmin konusunda bir sorun yaşamıyorlar.

Bununla birlikte, merak ve mutluluk arasındaki ilişkinin çift yönlü olduğuna, yani birinin diğerini beslediğine dair başka kanıtlar da var. 2019 yılında yapılan bir araştırma, insanların mutluluk gibi olumlu duygular yaşadıkları günlerde, mutlu olmadıkları günlerden daha fazla merak gösterme eğiliminde olduklarını ortaya çıkardı.

Merakı beslemenin açık ara en iyi yolu yeni insanlarla, yeni yerlerle ve yeni bakış açılarıyla etkileşim kurmaktır. Yeni deneyimler veya bilgilerle ne kadar çok etkileşim kurarsan, bilmediğini o kadar çok anlarsın, bu da daha fazla araştırmayı ya da öğrenmeyi daha çekici hale getirir. Kısacası merakın ve onu besleyen yeni deneyimlerin daha anlamlı ve doyurucu bir hayata giden yolu açabileceğine dair birçok kanıt bulunuyor. Eğer sen de yeni deneyimlere karşı çekingen  davrananlardansan belki de bu çekingenliğini kırmanın zamanı gelmiştir...

Akbank Kariyer sitesindeki tüm içerikler bilgilendirmeye yöneliktir ve kişiye özel çözüm özelliği taşımamaktadır. Burada sunulan bilgilerin kesin doğruluğu garanti edilmemektedir. Bu sitedeki bilgiler konunun uzmanına danışmadan uygulanmamalıdır.