Olasılıklar çoğalıyor, hız artıyor: Kuantum…
Teknolojinin geleceği, kuantum ile yaşanacak performans artışıyla tamamen değişebilir.

Kuantum bilgisayarlarının çalışma prensibini açıklamak için çok basit bir karşılaştırmadan yararlanabiliriz: Shakespeare ve Schrödinger.
“Olmak ya da olmamak” diyen Shakespeare, şu anda kullandığımız, 1’ler ve 0’lardan oluşan bilgisayar sistemini temsil ediyor. Bir şeyin ya sadece olabileceğini ya da sadece olamayacağını bizlere vurguluyor.
Kutuya kapattığı kedinin akıbetini tam olarak bilemediğimiz Schrödinger ise karşımıza “olmak ve de olmamak” prensibiyle çalışan kuantum bilişimini temsili olarak gösteriyor.
Belirsizlik, iki olasılıktan çok daha fazlasını sunuyor
Pek basit olmadı, değil mi? Verilerin kuantum mekaniğine göre işlenmesi için maddenin atom altı seviyede sergilediği olağandışı özelliklerden yararlanmak amaçlanıyor. Bu seviyeye indiğimiz zaman, belirsizlik ilkesinden dolayı, maddenin hem parçacık hem de dalga olarak var olabildiğini gözlemleriz. Kuantum bilişimde maddenin aynı anda iki durumda da olduğu bu hallere “süper pozisyon” adı veriliyor ve hayatımıza “bit” yerine “kubit” kavramı giriyor.
İki olasılıktan çok daha fazlasını sunan bu karmaşık sistem o kadar geniş bir hareket alanı ve hız sağlıyor ki gelecekte kullanacağımız kuantum bilgisayarların, mevcut bilgisayarlardan milyonlarca kat daha güçlü olacağı öngörülüyor.
Yazar Seth Lloyd, klasik hesaplamanın solo sese, kuantum hesaplamanın ise pek çok ses tonunun birbiriyle iç içe geçtiği bir senfoniye benzediğini söylüyor. Bunu başarmak ise kuantum veri işleme süreçlerini araştıran fizikçi Jerry M. Chow’a göre bir yumurtayı, bir kalemin ucunda dengelemek kadar zor.
Geliştirmeler devam ediyor
Tüm zorluklarına ve karmaşasına rağmen IBM, 2016 yılında 5 kubit kuantum bilişim hizmeti sunan Q’yu bulutta kullanıma sundu, geçen yıl ise işlem hızı 20 kubit olarak güncellendi. DARPA, NASA, Google gibi şirketler kuantum bilişimden hâlihazırda faydalanmakta.
10 yıl içinde kuantum bilgisayarların; yeni teknolojilerin, yapay zekanın, tıbbi keşiflerin ve çok daha fazlasının gelişiminde çığır açacağı tahmin ediliyor. Şu anda kuantum bilişime teknoloji ve finans devleri tarafından çok büyük bütçeler ayrılıyor ve bu sayede hızlanan çalışmalar, teknolojiyi kuramsallıktan uzaklaştırıyor. Ancak “iPhone Q” için şimdiden para biriktirmeye başlamasak da olur, henüz çok erken.
Akbank Kariyer sitesindeki tüm içerikler bilgilendirmeye yöneliktir ve kişiye özel çözüm özelliği taşımamaktadır. Burada sunulan bilgilerin kesin doğruluğu garanti edilmemektedir. Bu sitedeki bilgiler konunun uzmanına danışmadan uygulanmamalıdır.
-
Gökhan Eker: “Gelişim, bilgiyi paylaşarak daha kolay oluyor”
Akbank BT ekibinin sürekli gelişime ve bilgi paylaşımına dayalı bakış açısı, “agile çalışma” anlayışlarından kaynaklanıyor. Gökhan Eker bu anlayışı anlatıyor.
-
Trend Talks’ta Dijital Teknolojileri Konuştuk
Akbank Bankacılık Merkezimizde gerçekleştirdiğimiz Trend Talks’ta buluştuk. Genel Müdürümüz Hakan Binbaşgil ve Genel Müdür Yardımcılarımız Pınar Anapa, Burcu Civelek Yüce ve İlker Altıntaş ile dijital teknolojileri ve trendler üzerine sohbet ettik.
-
Dünyanın en büyük teleskobu ama ne için?
Çin, 3 yıllık bir deneme ve test ile geçen sürenin sonunda dünyanın en büyük ve en hassas radyo teleskobunu dünyaya tanıttı. 500 metre çapındaki Küresel Diyafram Radyo Teleskobuanlamına gelen “FAST” ile anılan, devasa küre şeklindeki teleskop, evrenin oluşumunu ve gelişimini gözlemleyerek uzayın sırlarını ortaya çıkaracak. Başka bir deyişle, uzaylıları arayacak.