Yeni anavatanımız Mars olabilir mi?

İzmir Bölge Müdürlüğümüzden Neslihan Aslan, Mars ile ilgili gelişmeleri kaleme aldı.

Kızıl gezegen olarak da bilinen Mars, sonsuz derinlikteki uzayla ilgili bilinmezliklerin kapısını açacak olan ilk anahtar deliği olabilir mi? Jeff Bezos ve Elon Musk’ın Mars’ta insan kolonileri kurma rüyası gerçek olabilir mi? İnsanlık tarihinin Mars macerası ne zaman, nasıl başladı ve ne gelişmelere imza atacak? Haydi gelin birlikte bir göz atalım.

Mars Dünya’ya en yakın olan ikinci gezegen. Mars ve Dünya’nın yörüngeleri eliptik, bu nedenle birbirlerine olan uzaklıkları her zaman eşit olmuyor. Birbirlerine en yakın oldukları andaki uzaklıkları 55 milyon kilometre, en uzak oldukları andaki ise 400 milyon kilometre. Ve her 26 ayda bir Dünya ve Mars birbirine en yakın konuma ulaşıyor. Mars’a yapılacak olan bir yolculuğun gün sayısı kullanılacak olan yakıt miktarına göre de değişiklik gösterebiliyor.

Mars’a ulaşma denemeleri ilk olarak 1964 yılında “Mariner 4” uzay aracı ile başladı.Her ne kadar Mariner 4 (1964), Mariner 6 (1969), Mariner 7 (1969) ve Mariner 9 (1971) uzay araçları Mars’a yolculuk için yola çıkmış olsalarda ilk inişi gerçekleştiren 1975 yılındaki “Viking 1” uzay aracı oldu. Şu ana kadar Mars'ın en güzel fotoğraflarını ise NASA’nın keşif aracı ve gezgin robotu olarak tanımladığı “Curiosity” uzay aracı çekti.

NASA ve Elon Musk’ın sahibi olduğu SpaceX ortaklığında ilk insanlı hava aracı olan Crew Dragon, Falcon 9 roketi ile 2020 yılının Mayıs ayında Mars’a ulaştı ve aynı senenin Ağustos ayında ise başarılı bir şekilde dünyaya dönüş yaptı. Elon Musk bu yolculuğu “Mars'ta medeniyet kurmanın ilk umut verici adımı” olarak tanımladı.

Peki Mars'ta yaşam mümkün mü? Bilim insanları yaptıkları çalışmalar doğrultusunda kurak ve kuru bir iklimi olan Mars’ın 3.6 milyar yıl önce çok miktarda su ve gölleri barındırdığını ve gezegenin sıcak olduğunu belirledi. Mars şu an çok soğuk olması ve yüksek radyasyon seviyeleri nedeni ile canlıların yaşayabileceği bir yer olmaktan çok uzak görünüyor. Bu olumsuz etkenler aynı zamanda canlı organizmaların gelişimini de engelliyor.

NASA Gezegen Bilim Direktörü Jim Green, yaşam izleri bulmaya çok yakın olduklarını ancak insanların henüz böyle bir gerçeği duymaya hazır olmadıklarını söylüyor. Peki siz ne dersiniz? Gerçekleri duymaya hazır mısınız?

Gelişmeleri hep birlikte izleyeceğiz. Belki de tahminlerimizden çok daha kısa bir süre içinde…