Burcu Arslan: “Dünya bir düştür ve ben okuyarak bu düşü büyütüyorum”
Okumanın bir hobi veya iş değil, nefes almak ve su içmek gibi bir ihtiyaç olduğunu düşünen Burcu Arslan, kitap sevgisi ile beraber gelişen blog girişimini anlatıyor.
Turuncu kapaklı, incecik kitaplar olan Oya - Kaya serisiyle başladı okuma yolculuğum. Sürekli ip atlayan Oya ile top oynayan Kaya’nın hikayeleriyle söktüm okumayı. Sonrası da geldi zaten. Kül Kedisi Sindrella, Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler, Rapunzel, Ayşegül serisi derken, Çocuk Kalbi, Şeker Portakalı ve Martı ile tanıştım. Okudukça sevdim, sevdikçe okudum.
Başka dünyalara açılan bir kapıydı okumak benim için. Okumasam nereden bilebilirdim onca farklı yaşamı, nasıl genişlerdi ufkum, nasıl hayal ederdim gerçek dünyam dışındaki olasılıkları?
Büyüdükçe daha çok ihtiyacı oluyor insanın, farklı dünyaları görmeye. Gidemediği yerlere gitmeye, bilmediklerini öğrenmeye, bildiklerini pekiştirmeye, duygularına yandaş aramaya... Dünya kocaman ve kişi büyüdükçe dünyası da büyüyor; merak ettikleri, sevdikleri, öfkelendikleri, aşık oldukları, tutkuları, hüzünleri büyüyor. Okumayı hiç bırakmadım bu nedenle. Her ihtiyacım olanı buldum, her duygumu zenginleştirdim kitapların bana sunduğu dünyalarda.
Bir yerden sonra sadece okumak yetmedi, okuduklarımı paylaşmak da istedim. Ve altı kadının kitap kulübü kurma fikri bu şekilde doğdu. Temmuz 2012’de kurduğumuz kulüp sayesinde okudukça paylaşmaya, blog sayfamızda kitap yorumları yazmaya başladık. Endişeliydik aslında biraz, ya yazdıklarımız beğenilmezse diye. Eh, dedik “N’apalım, beğenmeyen okumasın bizi.” Kulübün ve bloğun ismi de böylece ortaya çıkmış oldu.
Okuduğumuz kitapların yorumunu, bizde bıraktığı etkileri, hislerimizi yazmaya başladık sitemizde. Bir süre sonra bu da yetmedi bize ve yazar buluşmaları yapmaya başladık. Türkiye’nin yetiştirdiği yazarlarla, İstanbul’da genel katılıma açık buluşmalar düzenleyerek; kitabın sahne arkası, bir nevi hikayenin hikayesiyle ilgili sohbetler yapar olduk. Şu anda da okumaya, okuduğumuzu paylaşmaya ve yazarlarımızla bir araya gelip küçük çaplı imza günleri düzenlemeye devam ediyoruz.
Okumak ve okuduğumla ilgili içimde oluşanları yazmak besliyor beni. Biliyorum ki, dünya bir düştür ve ben okuyarak bu düşü büyütüyorum.
Akbank Kariyer sitesindeki tüm içerikler bilgilendirmeye yöneliktir ve kişiye özel çözüm özelliği taşımamaktadır. Burada sunulan bilgilerin kesin doğruluğu garanti edilmemektedir. Bu sitedeki bilgiler konunun uzmanına danışmadan uygulanmamalıdır.
-
Bedenlerimizde taşıdığımız teknoloji
Trans-human çağı, biohacking, implantlar, giyilebilir teknoloji, akıllı sistemler… Yepyeni bir çağ başladı ve bu çağ bize teknolojiyi bedenlerimizde taşımayı sunduğu kadar teknoloji sayesinde bedenlerimizin ömrünü uzatmayı da sunuyor.
-
Genç gönüllüler buraya: Şehrin İyi Hali
“Şehrin İyi Hali” genç gönüllülük projesi ile tüm Türkiye’den üniversiteli gençleri, sivil toplum kuruluşları işbirliği ile düzenlediğimiz sosyal sorumluluk projelerinde gönüllü çalışmaya ve ardından düzenlediğimiz konserde Akbank’ın misafiri olmaya davet ediyoruz.
-
Gökhan Eker: “Gelişim, bilgiyi paylaşarak daha kolay oluyor”
Akbank BT ekibinin sürekli gelişime ve bilgi paylaşımına dayalı bakış açısı, “agile çalışma” anlayışlarından kaynaklanıyor. Gökhan Eker bu anlayışı anlatıyor.